FİTNE VE KIYAMET ALAMETLERİ BAHSİ
NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
32 - (2895) حدثنا
أبو كامل،
فضيل بن حسين
وأبو معن
الرقاشي
(واللفظ لأبي
معن). قالا:
حدثنا خالد بن
الحارث. حدثنا
عبدالحميد بن
جعفر. أخبرني
أبي عن سليمان
بن يسار، عن
عبدالله بن
الحارث بن
نوفل. قال:
كنت
واقفا مع أبي
بن كعب. فقال:
لا يزال الناس
مختلفة
أعناقهم في
طلب الدنيا.
قلت: أجل. قال:
إني سمعت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يقول "يوشك
الفرات أن
يحسر عن جبل
من ذهب. فإذا
سمع به الناس
ساروا إليه.
فيقول من
عنده: لئن
تركن الناس
يأخذون منه
ليذهبن به
كله.
قال
فيقتتلون
عليه. فيقتل،
من كل مائة،
تسعة وتسعون".
قال أبو كامل
في حديثه: قال
وقفت أنا وأبي
بن كعب في ظل
أجم حسان.
[ش
(مختلفة
أعناقهم) قال
العلماء:
المراد بالأعناق،
هنا، الرؤساء
والكبراء.
وقيل:
الجماعات. قال
القاضي: وقد
يكون المراد
بالأعناق نفسها،
وعبر بها عن
أصحابها. لا
سيما وهي التي
بها التطلع
والتشوف
للأشياء. (أجم)
هو الحصن. وجمعه
آجام. كأطم
وآطام، في
الوزن
والمعنى].
{32}
Bize Ebû Kâmil Fudayl b.
Hüseyin ile Ebû Ma'n Er-Rakâşî rivayet ettiler. Lâfız Ebû Ma'n'ındır.
(Dedilerki): Bize Hâlid b. Haris rivayet etti. (Dediki): Bize Abdü'I-Hamid b.
Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bana babam Süleyman b. Yesar'dan, o da Abdullah
b. Haris b. Nevfel'den naklen haber verdi. (Şöyle demiş): Übey b. Ka'b ile
birlikte duruyordum. Ubey: — Dünyalık arama hususunda insanların boğazları
muhtelif olmakta devam ediyor, dedi. Ben:
— Evet! dedim. Übey dedi
ki:
Ben Resûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işittim:
«Fırat nehrinin altın
bir dağ üzerinden açılması yakındır. İnsanlar bunu işitince, ona yürüyecekler
ve onun yanında bulunan: İnsanların bundan bir şey almasına müsaade edersek,
bunun hepsi götürülür, diyecektir. Müteakiben onun için harb edecekler ve her
yüz kişiden doksan dokuzu öldürülecektir.»
Ebû Kâmil kendi
hadîsinde şöyle dedi: «Abdullah dediki: Ben Übey b. Ka'b ile birlikte Hassan
kal'asının gölgesinde durdum.»
İzah:
Bu hadîsi Buhârî
«Kitabu'I-Fiten»'de; Ebû Dâvud «Menâhrm bahsinde; Tirmizî «Kitâbu
sifatu'l-Cennet»'de tahric etmişlerdir.
Altın dağdan murad;
definedir. Fırat nehrinin açılması, suyunun çekilmesiyle olacaktır.
Anlaşılıyor ki, Fırat
nehrinde define çıktığını işitenler, onu almak için koşacaklar ve birbirleriyle
harbedeceklerdir. Bu harbde çarpışanların yüzde doksan dokuzu öldürülecek ve
her ölen, keşke ben kurtulsam da defineyi ben alsam diyecektir.
Definenin başında
bulunanların ondan bir şey almamaları tenbih edildiğine göre, onun alınması mümkün
bir yerde bulunacağı yahut maden halinde değil de, para veya külçe şeklinde
olacağı anlaşılıyor. Alınmasının nehiy buyurulması define birçok belâlara sebep
olacağı içindir. Aynî: «Bu bir mucizedir.» diyor. ibni Tin'e göre, define
müslümanların hakkı olduğu için alınmayacaktır. Fakat bu söze itiraz edilmiş,
definenin müslümanlara âid olup olmadığı malûm değildir, denilmiştir. Nehyin
asıl sebebi fitne ve çarpışmadır.